İzole bölgesel kemoterapi (İBK), kanser hastalarında tümör kontrolünün daha verimli olması için yenilikçi bir tedavi yöntemidir.
İzole bölgesel kemoterapi tedavisinin amacı: Kanser hastalarının ömrünü uzatmak ve yaşam kalitesini artırmaktır.
Hangi kanser tiplerinde uygulanır?
- Pankreas kanseri
- Yumurtalık (over) kanseri
- Rahim ağzı (serviks) kanseri
- Anal kanser
- Karın içi yayılım (Peritoneal Karsinomatozis) ile giden kanserlerde
İzole bölgesel kemoterapi yönteminin faydaları nelerdir?
Kemoterapi ilacı, direkt olarak tümörlü dokulara, bu bölgeyi besleyen atardamar (arter) yolu ile uygulanır. Kemoterapi ilacı, ilk geçiş etkisinden faydalanarak daha yüksek konsantrasyonda tümör dokusuna ulaşır.
İzolasyon teknikleri ile kemoterapi ilacının sadece tümörlü alana uygulanmasının ardından, ilacın kanserli bölgede kalması ve vücuda yayılmasının engellenmesine olanak sağlanır. İlaç sadece tümörlü bölgede tutularak, sağlıklı dokuların yan etkilerden korunması sağlanır.
Tümörlü bölgede kan akımını sağlıklı vücuttan ayırmak ve kemoterapinin sistemik dolaşıma karışmasını engellemek için özel balonlar kullanılır. Atardamar ve toplardamar içerisine şişirilen balonlar ile tümörlü bölgeye giden ve dönen kan kontrol edilebilir.
Filtrasyon teknikleri ile izole edilmiş tümörlü bölgeye verilen kemoterapi ilacı, vücuda karışmadan önce özel kateterler ile toplayıcı damardan alınır; filtreler yardımı ile kemoterapi ilacı kandan temizlendikten sonra kan tekrar dolaşıma verilir. Bu işlem, böbrek yetmezliğinde kullanılan diyaliz işlemine benzetilebilir ancak burada kandan temizlenen madde kemoterapi ilacıdır.
Perfüzyon teknikleri ile kemoterapi ilacı, işlem esnasında özel bir makine ile venöz (toplardamar) tarafından kateter yardımı ile alınır ve arteryel (atardamar) taraftan aynı kanserli bölgeye tekrar verilir. İşlem boyunca bu teknik tekrarlanır ve kemoterapi ilacı kanserli bölgede dolaştırılır. Böylece tümör hücreleri kemoterapi ilacına doyurulur.
İzole bölgesel kemoterapi ile neden daha verimli bir tedavi mümkündür?
Kemoterapi ilaçları, tümör hücrelerini öldürmek ve etkili olabilmek için dokuda yeterli yoğunluğa ulaşmalıdır. Kanserli dokuda etkin bir yoğunluk düzeyine ulaşabilmek için sistemik yolla (tüm vücuda) verilen kemoterapi ilacı dozu da artırılmalıdır.
Kemoterapi ilaçları, kanser hücrelerini hedef alarak büyümelerini engeller ve yok eder. Ancak bu ilaçlar tümör dokusu dışında tüm vücuda yayıldığında istenmeyen etkilere yol açar. Bunlara yan etki denir. Yan etkiler, normal sağlıklı dokuların kötü etkilenmesi nedeniyle oluşur. Kemoterapide kullanılan ilaçlara “sitotoksik”, yani hücre öldürücü denir ve bu ilaçlar hızla çoğalan kanser hücrelerini hedef alırken, benzer şekilde hızla çoğalan sağlıklı hücreleri de etkileyebilir.
Onkolojide uygulanan kemoterapi ilaçları genellikle toplardamardan uygulanır ve buradan tüm vücuda yayılarak etkili olur. Buna sistemik kemoterapi adı verilir.
Bazı durumlarda önemli yan etkiler nedeniyle kemoterapi ilaçlarının intravenöz (damar yolu) ile sistemik kullanımında ilaç dozu sınırlanır. Ayrıca kemoterapi ilacına karşı kanser hücrelerinde gelişen direnç nedeniyle sistemik tedavi etkisiz hale gelebilir.
Düşük dozlarda verilen kemoterapi, kanserli dokuda yeterli konsantrasyona ulaşamayabilir ve bu da yetersiz tedavi yanıtına neden olur. Tekrar tekrar alınan kemoterapi ilaçlarına karşı zamanla direnç gelişebilir ve bu da tedavi etkinliğini azaltır. Sistemik toksisite nedeniyle ilaç dozu artırılamadığından, daha önce etkili olan ilaç, direnç sonrası etkisiz hale gelebilir.
İzole bölgesel kemoterapi ile tek bir lokal arteriyel uygulama sayesinde kanserli bölgedeki kemoterapi ilacı dozu, sistemik uygulamaya kıyasla 80 kat daha yüksek konsantrasyonlara ulaşabilir. Bu yüksek konsantrasyon, daha verimli bir tedavi sağlar.
Kemoterapi ilacına karşı gelişen direnç, ilaç konsantrasyonunun artırılması ile aşılabilir. İzole bölgesel kemoterapi ile ilk geçiş etkisinden ve ulaşılan yüksek konsantrasyondan faydalanılarak bu direnç kırılabilir.
Sonuç olarak: İzole bölgesel kemoterapi yönteminde kullanılan “İzolasyon, Perfüzyon ve Filtrasyon” teknikleri; kemoterapi ilacının tümörlü bölgeye hapsedilmesi, bu bölgede sürekli gezdirilerek tekrar tekrar aynı bölgeye verilmesi ve sistemik dolaşıma karışmadan temizlenmesi ile açıklanabilir.